29 Mart 2013 Cuma

Pişman

Bugünlerde halsiz ve yorgunum. Fazlasıyla kirliyim. Yemek yapıyor, bulaşık yıkıyor, ütü yapıyorum. Evde iş bitmiyor. Ya da ben bitirmiyorum. Bugünlerde ne zaman uyumak için kafamı gömsem yastığa, rüya görmeden uyanmıyorum. Seni düşünmeden uyuyup, seni düşünerek kalkmam bundandır. Seni düşünmeden uyuduğum kısma girmek istemiyorum. Söz konusu sen olunca fazlasıyla yalancıyım, bilmiyorsun. Sen inkar ederken ben yalanlar söylüyordum, bunu da bilmiyorsun. Anlamıyorsun. Bilen bilir, beni anlamış olsaydın dünyanın en mutlu insanı olurdun.

Yoksun.

Bugünlerde en çok senin nasıl olduğunu merak ediyorum ki, öğrenmek hiçbir işime yaramayacak. Sen güldükçe ben üzülüyorum. Sen güldükçe ben de gülüyorum ki, ağırlığında ezilmeyeyim. Eziliyorum, çünkü içten içe ağlarken insanlara gülmek çok zordur. Biliyor musun, bilmiyorum. Ezilmekten korktuğum için evden çıkmıyorum. Seni görmek istememem bundandır. Bilmiyorsun.

Yoksun.

Olmanı gerçekten istiyor muyum, bilmiyorum. Tek istediğim şu evden keyifli bir biçimde çıkmak aslında. Evden çıkmak istiyorum. Sen olmasaydın, evden rahatlıkla çıkabilirdim mesela. Ama varsın, varlığını engelleyemiyorum. Seni yanımda istememin nedeni bundandır. Çünkü uzağında olduğum sürece ben bu evden çıkmak istemiyorum. İsteklerim -her zamanki gibi- sonuç vermiyor.

Yoksun.

Devrelerim yandı sanırım. Bir kere düşünmem gerekeni binlerce kez düşünmeden edemiyorum. Dışarı çıkmadığım her dakika evden biraz daha nefret ediyorum. Sevmemek bir şeyleri sonuca bağlıyor aslında. Çünkü ben sevdikçe, çözümsüz kalıyorum. Sevmek de istemiyorum da, bunu nasıl anlarsın bilmiyorum. Neyse, bazen ben bile kendimi anlamıyorum.

Yoksun.

Olmuyorsun da, ben seni neden kafamdan atamıyorum? Şu siktiğimin dünyasında neden keyifli olamıyorum? Mutluluk değil istediğim, anla bunu, kim bulmuş ki salt mutluluğu? Mutluluk dediğin nedir ki zaten şu üç kuruşluk yerde. Ben sadece anlaşılmak istiyorum. Bunu defalarca kez söylemiştim, yine söylerim, beni anlamanı istiyorum.

Anlamıyorsun.

Varlığınla ilgilenmiyorum. Yüzüme bakma. Gülme hatta. Üzüldüğümü söylemiştim. Yalnızca biraz zaman istiyorum. Biraz huzur. Ondan sonra seni varlığınla başbaşa bırakacağım, beni bir daha asla bulamayacaksın. Beni görecek, ama dokunamayacaksın. Belki birkaç asır sonra ya da başka bir evrende bana ihtiyaç duyacaksın. Biliyorum. Pişman olacaksın.

Aşık kalacaksın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder