28 Haziran 2013 Cuma

Devrim

Bir gün, bir adam, bir devrim yaptı ve hayatım değişti.

Her şeyin başladığı gün, vakit erkendi. Güneş en tepedeydi, üşüyordum. Bir gün şans benim yanımda değildi ve ben birine elimi uzattım. Zamanlar katlanarak gözlerine doldu. Uzaklar olabilecek en uzak yerlere kaçtı.

Ben bir gün aşık oldum ve hayatım değişti.

Islak saçlarımla bir olmuş gülüşen adamlar vardı. Bir gün o adam aşık oldu ve hayatım değişti. Tüm aşklar benim hayatıma dahil oluyordu ve şans benim yanımda değildi. Bir gün uzakları aldım cebime koydum. Gitmeyi istedim. Gidebilirdim. Gitmedim.

O günden beri kendimi yanımda taşıyorum. Ağırlığım altında ezildiğim günler var.

Oturmamam gereken bir evde, olmamam gereken bir yerdeyim. Salt mutluluğa inanmıyorum. İnançsızlığım arttıkça zaman daha hızlı geçiyor. En büyük sorunum sigaranın çabuk biten bir şey olması.

Mutsuzlaştıkça çocukluğuma iniyorum. Birinin beni annemle babamın sevdiği kadar sevebileceğine inanmıyorum.

Bazı zamanlar geliyor, birini annemle babamı sevdiğim kadar sevebileceğime inanıyorum.

Bir devrim başlıyor.

Bazı günler sigarayı bırakıyorum. Sigarayı bıraktıkça, tekrar başlıyorum. Sigarayı yeniden başlamak için bırakıyorum. Her şeyi yenilenmek için bitiriyorum. Yalnız kaldıkça, birini görmeye çalışıyorum. Kafam fazla dağınık, farkına varamıyorum. Önemsemiyor. Bilemiyor. Çünkü anlatmıyorum. Anlatmadıklarımla kendime yeni bir hayat kuruyorum. Hayallerime hayranım. Rüyalarımı kimsenin bilemiyor olması hoşuma gidiyor.

Yapmamam gerekenler listeme her gün yenisini ekliyorum. Ardından yapmam gerekenleri yapıyorum.

Kendimden ve yapmak istediklerimden korkuyorum. En çok da yapamayacağımı düşündüklerimden.

Bazı şeylerden kimseye söz etmiyorum.

Bazı şeyler yüzümden okunuyor.

Kaybedenin bile kaybettiğine değil de, yeniden bulamadığına üzüldüğü bir dünyada kaybetmek bulamamaktan daha zor olamaz, diyorum.

Direniyorum.