12 Mayıs 2013 Pazar

Je t'aime

''bu sözlerimi cennet ehline aynen ilet sevgilim:
devletin bekasının da allah belasını versin,
malboranın da!''


güven-park, güven hastanesi, güvenlik caddesi

bizim buralarda güvenlik çok önemlidir ve büyük harflere karşı bir duyarlılık yoktur. buralar fazlasıyla sessizdir, insanlarımız mutsuzluklarının acısını kimden çıkaracaklarını şaşırırlar.

insanlar şaşırmaları pek sevmezler, onlar için eski olan her şey iyidir, yenileri sevmezler. ankara'nın kısmi kokuşmuşlukları bundandır.

bazılarımız otobüs değil, dolmuş sever. hatta bazılarımız en çok yürümeyi.

yürümek insanın hayatını kurtarır, çok az doktor bunu bilir.

bazı durumlardaysa doktorlar bir halta yaramaz, bunu en çok Tezer Özlü bilir.

zamanlar geçicidir ve biz o zamanların içinde yaşamaya mahkum olan zavallılarız. en mutlumuz bunun farkında değil.

mutlu olduğunu zannedenlere gülen bir kesimiz, elimizden sigara, ağzımızdan kelime eksik olmaz.

allah bizi sevmez.

çünkü biz en doğru anlarda bile kendimizi sevdirmeyiz.

az biraz deliyiz.

her yerde güvenlik olsa bile biz bir şekilde tehlikeyi bulur, ona doğru gideriz. elimizde olan tek şey yanlış yollara sapabilme becerisidir çünkü.

elimizden gelen tek şey ise bir şeyleri sevebilmek.

bazı zamanlarda yalnızca severiz ve sevmekten midemiz bulanır. midemizde kelebekler değil, beynimizde sivrisinekler uçuşur.

sivrisinekleri sevmeyiz, onlar yaz akşamlarının en kötü yanıdır çünkü. ve aylardan en güzeli eylül.

biz yalnızca alkolle kusarız.

kafalarımızın iyi olması için alkole gerek yoktur, severken sarhoş olmayı biliriz. ya da sarhoş olurken sevmeyi. en iyisi de sarhoş olmayı sevmektir, dünyaya henüz daha iyisi gelmemiştir.

ağzımızdan sigara eksik olmaz.

ve biliriz, bilmenin insanın doğasına aykırı olduğunu.

ve biliriz ki, yürümenin en güzeli telaşsız olanıdır. telaşı sevmeyiz ama ondan asla kurtulamayız. kafamız telaşlanmaya programlıdır çünkü.

eve dönmek istemediğimiz anlarda kendimizi evde buluruz, eve en çok dönmek istediğimiz zamanlardaysa yine evde oluruz.

her ne kadar nefret etsek de gidecek başka bir yerimiz yoktur. ama elbette ki sokaklar evlerden her zaman daha güzeldir.

mesela,

ölülerin aklıyla düşünüp, onlara göz kırparız. durmadan.

kelimelere aşık olup, asla gelmeyecek adamları bekleriz. zira, kelimeler bizim için önemlidir. yazarlara, şairlere, filozoflara, şarkı söyleyen adamlara aşık olur, çocuk ruhlu tüm hayalperestlerin hayallerinden birazcık çalar, kendi hayallerimizi yaratırız.

asla gelmeyecek adamlardan, asla ümidi kesmeyiz.

bazen,

iki paket sigaradan daha güzel olan bir şey varsa,

o da üç paket sigaradır.

kullandığımız şeyleri sevmezsek onların ne anlamı kalır?

yorgunuz. fazlasıyla. her şeyi fazlasıyla düşünmekten yürümeyi unutuyoruz.

her yere koşarcasına gidip, sürekli çalışıyoruz. hatta bazı zamanlar çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

isteklerimiz bitmek bilmiyor.

bizden beklenen başarıyken, yalnızca yürümek istiyoruz.

bazı yollar hiç bitmesin,

bazı evler, bazı sokaklar, bazı şehirler hiç olmasın.

falan.








not: ve gerçekten de, böyle bir şarkı yapan adamın elinden her iş gelir.

3 yorum:

  1. Sadece bitmeyen sigara paketleriyle bile mutlu olabiliriz. Biri gelsin ve çaktırmadan paketime sigara eklesin istiyorum.

    YanıtlaSil
  2. sonra sigaranı yaksın, hiç gitmesin falan.

    YanıtlaSil
  3. Gözüme sigara dumanı kaçtı sanırım.

    YanıtlaSil