14 Şubat'ın gereğinden fazla abartıldığını düşünerek geçirdiğim bi akşam sonrası kendimi korku içinde buldum. Uzun zamandır duygusal boşluğumu dolduracak birini bulamadığım için fazlasıyla üzülürken, insanların sevgilileriyle beraber vakit geçirecekleri bir günün beni neden bu kadar rahatsız ettiğini düşünmeye başladım. Sinir olduğum şey, insanların sanki başka hiçbir sorunları ya da hiç kimseleri yokmuş gibi davranmaları; beni korkutan şey ise, duygusal boşluğumu nihayetinde doldurduğumda benim de onlardan biri olma olasılığımdı. Her normal insan gibi birine ihtiyaç duyarken, yersiz korkulara kapılıyor olmamız zayıflığımızdan mı, yoksa fazla düşünceli olmamızdan mı kaynaklanıyordu, çözemedim. Her iki ihtimalde ise insan zayıflığının tüm belirtileri ortaya çıkıyordu ve her olasılıkta bir şeylere ve birilerine ihtiyacımız olduğu kesindi. Bunlardan kaçmamıza imkan yoktu, ama hepimiz birbirimizden kaçarken bir yandan da ihtiyacımız olan şeyleri kovalamamızın imkanı neydi? Yoksa hepimiz Martin Buber'in dediği gibi 'o'nda mı oluyorduk?
Belki de yalnızca aptalların mutlu olabildiği, diğer tüm insanların umutsuzca bağlanacak bir şeyler aradığı modern çağda hepimizi kurtaracak şey dünyanın buharlaşıp yok olmasıydı.
Tanrı gerçekten varsa yapacağı en akıllıca şey bu olacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder